18 Mart 2017 Cumartesi

Resûlullah Efendimiz’in Tövbe ve İstifar duası

1876. İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Biz Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bir yerde yüz defa:
Rabbiğfir lî ve tüb aleyye inneke ente’t-tevvâbü’r-rahîm: Allahım! Beni bağışla ve tövbemi kabul eyle. Çünkü sen tövbeleri çok kabul eden ve çok merhamet edensin” dediğini sayardık.

Ebû Dâvûd, Vitir 26; Tirmizî, Daavât 39. Ayrıca bk. İbni Mâce, Edeb 57
Açıklamalar
Resûl-i Ekrem Efendimiz’in her hali, tavrı, yaşama biçimi, ibadetleri, dua ve zikirleri, tövbe ve istiğfârları, kısacası bütün davranışları bizim için örnektir. Bunu Allah Teâlâ yemin ile bildirmekte ve şöyle buyurmaktadır: “Yemin ederim ki, sizin için, Allah’ın huzuruna çıkmayı umanlar, âhiret gününe inananlar ve Allah’ı çok çok ananlar için Allah'ın Resûlü güzel bir örnektir” [Ahzâb sûresi (33), 21].
Onun gelmiş geçmiş günahları bağışlandığı halde, gecenin önemli bir kısmını ibadetle geçirmesi, ayrıca ashâbının arasında bulunduğu sırada yüz defa tövbe ve istiğfâr etmesi, Allah Teâlâ’nın kendisine verdiği nimetlere bir teşekkür olduğu kadar ümmetine de üstün bir edep dersidir. Bunun anlamı, sizin günahlarınız bağışlanmadığına göre, daha çok tövbe ve istiğfâr etmelisiniz demektir.
Resûlullah Efendimiz’in bu kadar çok istiğfâr etmesinin daha başka sebepleri de bulunabilir. Kulun en önemli görevi, şüphesiz her zaman Allah’ı hatırlamak ve O’na ibadet etmektir. Ama çeşitli dünyevî meşgaleler buna imkân vermediğinden, Nebiyy-i Muhterem Efendimiz, her fırsatta yaptığı tövbe ve istiğfâr ile bu nevi boşlukları telâfi etmeye çalışıyor olabilir. Bazılarının dediği gibi, belki de ümmeti adına, onların hesabına tövbe ve istiğfâr ediyordur. Ama asla gösteri yapmadığı açıktır.
Her ne suretle olursa olsun, sevgili Efendimiz, namazlarımızda tekrarlayıp durduğumuz Nasr sûresindeki “fe-sebbih bi-hamdi rabbike ve’stağfirh, innehû kâne tevvâbâ: Rabbine hamdederek O’nu tesbih et ve O’ndan bağışlanma dile; O, gerçekten çok bağışlayıcıdır” emrine uymakta, dolayısıyla bize de böyle yapmamızı tavsiye buyurmaktadır.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Allah'ın Resûlü Rabbini dilinden düşürmez, her fırsatta O’nu zikreder, O’na tövbe ve istiğfâr ederdi.
2. Biz de her fırsatta tövbe ve istiğfâr etmeliyiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder